Ekim 29, 2013
albert camus
Ya zamanla birlikte yaşar ölürsün, ya daha yüce bir yaşam uğruna zamanın dışına çıkarsın. Ya tüm çırpınmalarını aşan daha yüksek bir anlamı vardır bu dünyanın, ya da bu çırpınmalardan başka hiç birşey gerçek değildir.
Albert Camus
ahmet hamdi tanpınar
insan kalbi başkalarının duygularına ancak kendi tecrübeleri nispetinde açıktır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
cesar pavase
Yaşama sanatı yalanlara inanmayı bilme sanatıdır. Bunun korkunç yanı, doğrunun ne olduğunu bilmemize karşın, bir yalanın yalan olduğunu hala anlayabilmemizdir.
Cesar Pavase
albert camus
"Bir insanın yaşamının yarısı söylenmeyeni anlamakla, başını çevirmekle, susmakla geçer."
Albert Camus
görsel : Joel Robinson
Ekim 23, 2013
w.b.wolfe
Gerçekten mutlu bir insanı ararsanız,
onu ancak bir tekne yaparken, bir senfoni yazarken, oğlunu eğitirken, bahçesinde yıldız çiçekleri yetiştirirken ya da Gobi Çölü’nde dinozor yumurtası ararken bulursunuz. Onu, kaloriferin altına kaçan yaka düğmesini arar gibi mutluluk ararken bulamazsınız.
W. Beran Wolfe
görsel : Marek Brzozowski
the wind rises
The Wind Rises, Miyazaki'nin gösterime girecek son animasyon filmi...Bu son filmim demiş, umarım doğru değildir.
Ekim 21, 2013
estrella morente & can yücel
şarkı geceye ...
saçları uzar yalnızlığın, öyle sendir ki;
öyle ...
kesmeye kıyamazsın
*
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi ...
Can Yücel
nietzsche
İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görülsün, boşuna! Sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.
Nietzsche
elias canetti
Kişi öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendi.
Elias Canetti
görsel : Sergio Larrain
Ekim 09, 2013
fikret kızılok
“geç ve sarhoş gelirsem beni yine sever misiniz? "
Barış Bıçakçı
umay umay
pirinç işlemeli bir aynada kırıldı yüzümün diğer yarısı. herkes uyuyordu. yüzümün yarısı benim.
yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım ...
umay umay
murathan mungan
"Şairlerin ortalığa hâkim olacakları saatler herkesin uykuda olduğu saatlerdir.
Geceyarısından sonradır ve sabahın ilk saatleridir. Herkesin uykuda olduğu saatleri kullanır şairler. Çünkü zaman hırsızıdırlar. Başkalarının zamanlarını çalarlar. Yeryüzünün saklı zamanlarını, uykulu zamanlarını kullanırlar. Herkesin ortak kullandığı saatlerde zaman zayıflar, güçsüz düşer. Çünkü paylaştırılmış, bölüştürülmüş, diri tutulmuştur; ışığın ve gölgenin oyunlarından mahrum bırakılmıştır; her şey çok aydınlıktır. Nesnelerin ve hayatın görünüşü çiğdir. Nesneler de gizlenir, esinler de... Kelimelerin yalnızca bir anlamı vardır gündelikte. Oysa yerkürenin uykulu olduğu saatlerde doğa da, nesneler de kendilerini daha çabuk ele verirler. Zamanın daha som, günün daha zayıf olduğu saatleri kullan yeryüzüyle söyleşmek için. Sözcüklerin ilk günkü anıları en iyi öyle anımsanır, öyle anlaşılır."
Murathan Mungan, Şairin Romanı
Ekim 08, 2013
limonlu kek
Yolculuklardan dönülmez bazen … Yol hep içinizde kalır.
Yol yürür.
İçiniz de …
Yalnız dönülmez yolculuklardan bazen… Kollarınızda bir ceset
yıllarınız, sevdikleriniz, kendiniz ...
Belki çürümüş, kokmuş ve çirkin
belki güzeldir -yaşar gibi - sürükler gömemezsiniz bazen
Değersizleşir zamanla, ağırlaşır anlam
taşınmaz
kaybolunur ...
Çünkü yollar kaybeder insanları bazen
“ Benim dünyayı sevmem için dünya beni sevmeli " Şükrü Erbaş
Dünya beni sevmesin.
Alışamıyorum kötülüklerine, kavgalarına ...
Sırt çeviremezsiniz beyaza karşın siyaha, ışığa karşın karanlığa, acılara...
kalbinizin tam ortasında durur.
Dünya beni sevmesin. Dünyayı sevmenin bedeli çok ağır.
Bir adam düşünüyorum. Bir büyük adam. Ellisinde sürgün. Memleketinden uzak, sevdiklerinden …
Bir büyük şair ; kendi dilinden uzak …
Yollar daha da büyütmüş onu. Sürgünler daha fazla yakınlaştırmış memleketine…
Hasreti, sevgisi, umudu…
Bir büyük adam düşünüyorum; büyüklüğü öğretiyor şiirlerinde
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volver Rıhtımı'nda dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli
incecikten bir yağmurla karışarak.
.....................
13 Mayıs 58, Paris / N.Hikmet
*
Ekim 03, 2013
murathan mungan& zülfü livaneli
diyorlar: bir yanı sarp bir uçurum, bir yanı çılgın dağ doruğu.
oysa böyle yapmasam ben, nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Murathan Mungan
sait faik ..
Ne desem yalan gibiydi. Selviler, Arnavutköyü’ne doğru mırıldanıp dururdu. Bir taka İstanbul’a gider; bir yelkenli, böcek yüklü bize doğru gelirdi. Tepelerden, ”Kırk katır mı istersin, kırk satır mı?” diyen bir masal cezası havası eserdi.
Rıhtımın kırık taşına oturmuştuk. Bulutlar yıldızlara bir şeyler götürürdü. Beklerdik. Masalımıza aydan çocuklar gelecekti.
Sizi iskelenize bıraktıktan sonra ikinci mevkide oturmuş, dünyada ilk yazıyı yazanı düşünüyordum!
Sait Faik Abasıyanık / Mektup
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)