Nisan 28, 2014
rilke
Belki de bize kalan yamaçta bir ağaçtır, her gün
Onu yeniden görelim diye, dünkü sokaktır belki,
Ya da kötü büyütülmüş bağlılığıdır bir alışkanlığın,
Hoşlanmıştır, yanımızdan gitmemiştir, kalmıştır.
R. M. Rilke
hasan ali toptaş
Belki insanlar koskoca yaşamları boyunca yalnızca bir süre için farklı olmaya katlanabiliyor, sonra da yavaş yavaş öteki insanların davranışlarına, düşüncelerine ve duygularına bürünerek, durup dinlenmeden kendini tekrarlayan uçsuz bucaksız bir benzerlikler denizinde kaybolup gidiyorlardı. Yaşamları herkesinkine benzediği ya da farklı görünmesine karşın aynı özü taşıdığı için, herkes gibi ölüyorlardı daha sonra da; herkes gibi, bayatlamış birkaç anı kırıntısının uzaklığını koklaya koklaya, geleneksel ziyaretlerle kirletilmiş ya da geleneksel yalnızlıklarla gölgelenmiş buz gibi bir yatakta, farklı yaşadıkları yılların tadını tenlerinde, belleklerinde ve ağızlarından dökülen mecalsiz ah'ların karanlığında arayarak, yavaşça, alışılmış bir ölümle ölüyorlardı.
Hasan Ali Toptaş
görsel : Nicholas Cormier
eksilerek artmak, artarak eksilmek ...
Her şeyi tam zamanında yapmak, ancak yaşamımızın sonlarına doğru öğrenebildiğimiz o küçük erdemlerden biridir...
Virginia Woolf / Deniz Feneri
Nisan 20, 2014
Nisan 18, 2014
beşyüz günlük yalnızlık / Gabriel Garcia Marquez
İnsanlar yaşlandıkça hayallerinin peşine düşmekten vazgeçmezler, hayallerinin peşini bıraktıkları için yaşlanırlar G.G.Marquez
*
Postane görevlisi paketi tartının üzerine koydu, kafasında aritmetik hesabını tamamlayıp şöyle dedi: “Borcunuz 82 pesos.”
Mercedes kâğıt paralarını saydı, cüzdanındaki bozuklukları çıkarttı ve beni durumun gerçeğiyle yüzleştirdi: “Bizde sadece 53 pesos var.”
Bir yılı aşan fakirlik dönemimizde böylesi engellere öylesine alışmıştık ki, çözüm için pek de kafa yormadık. Paketi açtık, içindekileri iki eşit parçaya böldük ve bir parçayı Buenos Aires’e gönderdik, bunları yaparken geriye kalanı yollamak için gereken parayı nasıl bulacağımızı bile sormamıştık kendimize. Cuma günüydü, saat akşam altıyı gösteriyordu ve postane pazartesiye kadar açılmayacağına göre, düşünmek için önümüzde tüm bir hafta sonu vardı.
Marquez'in anılarından uzun ama çok güzel bir yazı ... Güle güle büyük yazar
yazının devamını Edebiyathaber.net ten okuyabilirsiniz.
Nisan 04, 2014
her şey yolunda
-Al elini ve kalbine koy,
ve de ki, "Herşey Yolunda"
+ Evet, "Herşey Yolunda"
Köyümüzde yaşlı bir bekçi vardı,
Gece devriyelerinde bağırırdı
“Herşey yolunda. Herşey yolunda!”
Biz de huzurlu bir şekilde uyurduk. Sonra bir gece, bir hırsızlık oldu. Ve öğrendik ki meğerse bekçi körmüş!
O, “Herşey yolunda!” derdi, biz de güvende hissederdik kendimizi. O gün, bu kalbin ne kadar kolayca korkabildiğini öğrendim.
Kandırmanız gerekiyor. Sorun ne kadar büyük olursa olsun,
“Herşey yolunda.”
Nisan 02, 2014
kimse
itip beni
balıma dadanan bu çağı sevmedim
Gülten Akın
görsel : Katerina Plotnikova
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)