Haziran 27, 2012





" parmaklarıma çizdim küçük kuşlar / on parmağım onlarca güvercin şimdi ... "




bir kuşun kanadındaydı ömrümüz ; ki çırpınışları hala kalbimizdedir .


a.u.t

Ahmet Hamdi Tanpınar




"Hayat benim için iki eli cebinde uydurulan bir masaldı."


Ahmet Hamdi Tanpınar


poetika



Şiir nedir?

Ne değildir ki!..

Sorulmasaydı sormayacaktım ben de,
bırakacaktım "şaşkınlığın kızı" görsün düşünü
uyandırmayacaktım.

Her tarif bir tahrif'tir çünkü;

kitaplarda gerçek'ten daha çok yer tutuyor
silgi izleri.

Tanımaya başladığınız şey, sizin olmaktan çıkıyor,
teşhir yani karında yürüyen küstah neşter
şaşırma hakkını elinden alıyor kurbağanın

Haşim haklıydı: Sazlıklarla çevrili
çalkanıp durduğumuz bir göl'dür yaşadığımız.
Şairse yoksul bir kurbağadır yeterince
duymak için neşeli şarkısını
insan olmaktan çıkmak gerekir.

Susuyorum işte!
Karnıma abanmış sorgucuyu
şakıyarak yanıtlıyor içimdekiler:
kalbim, ciğerim, beynim, bağırsaklarım

birer sözcüktür ismin pıhtı halinde.
Bir şey anlatmıyor, hiç durmadan renk değiştiren
dizeler
sen neden sanıyordun ki
bu yüzden kafaları ziyadesiyle karışıktır cerrahların.
Ellerine aldıkları her sözcük her ses
ateşe dokunan bir ipek gibi küsüp çekiliyor
küntleşiyor anlam, tıkızlaşıyor.

Yunus'tan aldım inadımı, ahdimdir;
ölürüm de konuşmam dilinizi.



Adnan Satıcı

Haziran 22, 2012

ece temelkuran



Ve Kahin, " Elektrik direklerini dikin " dedi. " Zamanı gelince çarmıha gerilecek şehrin bütün suçları ! "

Ece Temelkuran

Tarkovsky





‎- Dünyanın bir anlamı olduğunu öne süren sanattan başka sanat yok mu sizce?

-Tarkovsky: Tekrarlıyorum, sanat bir yakarma, bir dua biçimidir ve insan yalnızca duasıyla yaşar.

Andrei Tarkovsky

Charles Baudelaire





Sık sık, eğlenmek için, acımasız tayfalar 
Yakalar kanadından bu deniz kuşlarını, 
Ürkütücü sularda gemileri izleyen 
Yolcuların yıllardır dost arkadaşlarını. 

Gökten inen tasasız, bu utangaç krallar 
Güvertelerin üstüne kondukları zaman 
Geniş kanatlarını sofuca bırakırlar, 
Yorgun kürekler gibi, sular üstünde kayan. 

Sen ey kanatlı yolcu, bir zaman ne güzeldin ! 
Bak gaganı dürtüyor hoyrat tayfanın biri, 
Ya öteki, bilir mi bu hale nasıl geldin, 
Topallayıp öykünüyor uçtuğun günleri. 

Ozan, ey bulutlardan toprağa sürgün ece, 
Oklara göğüs geren, dostu fırtınaların, 
Yuhlarlar yeryüzünde, seni de, gündüz gece 
Uçmana engel olur, ağır dev kanatların.



Charles Baudelaire / Albatros 

Haziran 20, 2012

lattern




" Akıp giden bir bataklığın içindeyiz hepimiz ama yıldızlara bakıyor bazılarımız ..."

Oscar Wilde 




sakura






poetika



onlara dedim ki : aşkı tanımladınız da ne oldu sanki / ses geçirmez bir giysisi var şimdi herkesin


Adnan Satıcı

Haziran 15, 2012

bookyard

İtalyan sanatçı Massimo Bartolini Belçika sanat festivali için " bookyard" isimli bir açık hava kütüphanesi kurdu. Belçikada üzüm bağlarının kenarındaki çimlik tepelere kurulan kütüphane için Ghent ve Antwerp kütüphaneleri kitap bağışladılar. Ziyaretçiler açık hava kütüphanesini gezdikten sonra beğendikleri kitabı inceleyip, okuyup bağış kutusuna küçük bir bağış bırakıyorlar. Yeşilliklerin içinde, üzüm bağlarının arasında böyle bir kütüphane de vakit geçirmek oldukça keyifli olsa gerek. 
















iban barrenetxea

illüstratörün diğer çalışmaları için sitesi ...









Haziran 14, 2012

euphoria

behçet necatigil






Seni her özlediğimde

Kuşlara bakıyorum. 

Behçet Necatigil



atlas



"Bilinmeyeni keşfetmek yalnızca Sinbad'a, Kızıl Erik'e ya da Kopernik'e vergi değil. Her insan bir kaşiftir. Her insan acıyı, tuzluyu, eğikliği, düzlüğü, sertliği, gökkuşağının yedi rengini, alfabenin yirmiden fazla harfini keşfetmekle başlar işe; ardından yüzleri, haritaları, hayvanları keşfeder. Sonunda ya kuşkuya erişir, ya da inanca; ama, her seferinde hemen hemen hiç şaşmayan tek bir sonuca, gerçekte ne kadar cahil olduğu sonucuna varır."

"Atlas"

Jorge Luis Borges

Che



‎"Sevgili dediğin güzelliğiyle seni kendine aşık eden değil,
Sana kendin olabilme şansını verendir."

Ernesto Che Guevara

Haziran 13, 2012

a thousand years





bir bin yıl, bir bin yıl daha ... bin kere milyon tane kapı sonsuzluğa
milyonlarca gözyaşı daha dökebilirim, milyon nefes ... milyonlarca isim ama yalnız tek bir gerçeklik yüzleşecek

kum kitabı



" belki uyanacağız belki de hayır. ama bu arada düşe boyun eğmek zorundayız; dünyayı, doğmuş olmayı, görmeyi, solumayı kabullendiğimiz gibi."


Kum kitabı-Borges

metin altıok




bir gün öleceğim; kaçınılmaz bu.
şaşılacak bir şey yok.
ama tersine yaşıyorum ben, sizlere göre
işte bunun için, çözük saçlı ikindisinde yorgun bir günün, gölgeleri uzarken
ölüvereceğim eskiden.

benim gibi, çanı dilsiz, havı dökükler;
yani siz giderken hüzünle dönenler,
çatlak yüzleriyle, göçmüş aşkları, ayrılıkları simgelerler.
çift yönlü bir zaman sürecinde, onlar eskiden ölürler.

eskiden nasıl ölünür?
bunu bilmiyorum henüz.
ama, eskiden ölen biri sanırım, bir mezat gramafonun borusuna sessizce gömülür.
ve o gramafon borusu, ne gariptir gece sefaları gibi, akşam açıp sabah örtülür.

sartre




hayat üç bölümdür:
dünyayı değiştireceğini sandığın,
değişmeyeceğini anladığın,
ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun.


Jean-Paul Sartre

Haziran 12, 2012

girl you'll be a woman soon



takıntım ... üç beş doz

hatter





Şapkacı:  Çıldırdım mı ben?
Alice:  Korkarım ki öyle.. Tümden çıldırmışsın. Ama sana bir sır vereceğim. Tüm en iyi insanlar öyledir.

alice




bazıları büyüyünce pamuk prenses olacaklarmış, ben küçülüp yeniden Alice olacağım, bir delik bulup şapkacımı arayacağım, birlikte tüm kırmızı gülleri beyaza boyayacağız. 



" Bazı sabahlar kahvaltıdan önce altı imkansız şey düşünürüm " Alice in Wonderland 



1. ...
2. ...
3.
.
.

niObe

Sigmund Freud


 İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı , güvenmemeyi , sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların " tecrübe " dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana " tecrübeli " denir..


Sigmund Freud

Attila İlhan


beni de kırdılar ben artık küsüm
yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
sularından içmiyorum susadım ama
beni de kırdılar soğuk bir ölüm
çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma

oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
bütün şarkılara kapalıydılar

Attila İlhan

nazan öncel

bir şarkı tut ... / Nazan Öncel

birhan keskin




çağır o zaman, anlatırım sana,
bir ömürden nasıl döne döne geçer turnalar.


Birhan Keskin



aragon



Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak birşey ellerin için kararan birşey bakışının altında
İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakça kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler ...

Elsaya Şiirler/ Louis Aragon

avare yıllar


böyle hep bir an mıdır
ömrün ilk baharları
çiçekleri burnunda
delikanlı yılları
sormadınız bize
bu acele niye
bekleyiniz biraz
ne olur yıllar
avare yıllar
hercai yıllar
beyhude gitti
meçhule yıllar
her gün biraz daha eskir
ellerim yüzüm gibi
güllerim gonca değil
yıllar sizin gibi

Nazan Öncel

Haziran 07, 2012

one more cup of cofee

birhan keskin




rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda


Birhan Keskin

ece temelkuran



Sen de öyle misin acaba? En tuhaf şeyleri sabahları düşünürüm ben. Geceleri, gün ışığından sakladığımız, kılık değiştirmiş "fena fikirler" rüyalara üşüştüğü için belki de sabahları böyle oluyor insan. Herkesin vardır kılık değiştirmiş fena anıları.


Onları rüyalarda görmek cesaret ister. Hatırlamak daha büyük cesaret. Anlamak ise insanın kendiyle muhabbetini artırır. O zaman zaten sen artık "varsındır".

Biliyor musun ne düşünüyorum? Kendiyle konuşabilenler "vardır" sadece. Hiç ses vermiyorsan kendine, "olduğunu" nereden bileceksin ki?

İnsan kendi tarafında olmalı

Kendinle konuşmak için bir dilin olmalı. Yoksa sabahları, kötü bir ses, neler yapamadığını hatırlatarak, söylene söylene uyandırıyor insanı.

Neleri yapmayı unuttuğunu, zaten hep unuttuğunu. Kimleri araman gerekirken aramadığını, zaten vefasız olduğunu. O gün orada şöyle deseydin her şeyin bambaşka olacağını, ama bir türlü lafı gediğine koyamadığını...


kabuk adam





‎" Her insanın, gün gelip de düşüp parçalanmaktan kendini güçlükle alıkoyduğu bir uçurumu vardır. "

Kabuk Adam / Aslı Erdoğan

Haziran 01, 2012

aslı erdoğan



"Bugün, dev taşlar gibi yığılmış olguları, önemli şeylerle ilgilenenlere bırakıyorum. Beni çeken yalnızca aralarındaki fısıltı." 


Aslı Erdoğan 

the tourist



- Üzgünüm…
- Ne için ?
- Sigaradan rahatsız olur musunuz ? Gerçek sigara bile değil, elektronik. Sigarayla aynı nikotini veriyor ama duman yerine su buharı çıkıyor, led ışıklı.
- Hayal kırıklığına uğratan bir durum.
- Gerçekten sigara içmemi mi isterdiniz?
- Sevdiği şeyleri yapan bir adam olmanı tercih ederdim.


The Tourist

Pablo Neruda



Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yeniden tanış.

Pablo Neruda


Rainer Maria Rilke





Ağır ağır izledi, uzun zaman
sanki yolda engeller varmış gibi;
sanki, bir kez aşılsa,
Yürümenin ötesine geçip uçabilecekmiş gibi.

'Going Blind'- Rainer Maria Rilke