Mayıs 28, 2014

Mayıs 24, 2014

mevlana



 


Sızlamayan, inlemeyen, yanmayan,
anmayan kalbin taştan ne farkı var?..

Mevlâna

görsel : Vladimir Kush

SOMA



Yer ile göğün arası bir mazlumun ahı kadardır.

HZ. ALİ 



Gelecek kış iki kat daha kalın giyinin... Daha az enerji harcayın... Daha az tüketin ... Nerede aşırıya kaçıyorsanız bir başkasının hakkını kullanıyorsunuzdur, ihtiyacı olanla paylaşın...
Her uyandığınızda sevdiklerinize kavuşabiliyorsanız onlara daha sıkı sarılın...Sizin kadar şanslı olmayanları, evden çıkıp geri dönmeyenleri, bir ömür gökyüzüne hasret kalanları unutmayıp arkalarından bir dua gönderin, belki ışık olur ...

Soma 10. gününü doldurdu. Nur içinde yatsınlar  







Mayıs 08, 2014

Homayoun Shajarian& Tahmoures Pournazeri






bir şarkıya aşık olmak ...

yaylılar, piano ve farsça,
şiir: Simin Behbahani

rimbaud




Size bir adres veremiyorum çünkü yakında hangi yollardan, niçin ve nasıl, nereye sürükleneceğimi bilemiyorum.

Arthur Rimbaud

puslu kıtalar atlası




Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ıstırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun İhsan Efendi, Dünya’nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktı.


İhsan Oktay Anar

görsel : Jian Chong Min

okumadan görmez



gözleriniz
ve duymaz kulaklarınız
aklınız ... ruhunuz beslense de aç 


Vücudun aşermeleri gibi ruhun da aşermeleri olur. Peşine düşülmelidir. Mutlaka bildiği bir şey, aydınlanması gereken bir yol, ulaşılması gereken bir yer vardır sonunda. Olmazsa da ne gam. Bazen ulaşılması beklenen yer yolun sonu değil kendisidir. Bu sebeple söylenen hiçbir söz, süregelen kurallar, verilen tavsiyeler ( bu da dahil) size uymayabilir. Frued'a  kaç çeşit terapi yöntemi vardır diye sormuşlar, dünyada ne kadar insan varsa o kadar diye cevap vermiş.   

Ne hikmetse geçen sene aklımı bilime takmıştım. Fizik kuralları, yasalar, bilim insanları, madde, evren... Sorular, cevaplar, açlık ... Bir çok kitap arasından dili ve anlatımıyla Tübitak yayınlarının " Kara Cisimler ve Kuantum Kedileri " ni çok sevdim. Yerçekimi Gurusu, Göz Aldanmaları, Havanın İmparatorları, Bilimin Kraliçeleri, Akım Meselesi gibi başlıklar altında bilimi, tarihi , insanı kolay ve anlaşılır bir dille işlemiş. 

Bilime ilginiz varsa bu kitabı bulun alın diyeceğim ama pek de kolay bulunmuyor sanırım. Halk kütüphanesinin kısıtlı kaynakları arasında buldum.( Bu arada kütüphaneleri de sevin.) Bu olmasa bile Tübitak ve Odtü yayınlarının fiyat olarak oldukça uygun içerik bakımından zengin başka bilim kitapları var. Tavsiyelere kulak asmayandan tavsiyedir.

                                                                        *

" Leonardo bilimle sanat arasında fark olmadığını öne sürer ve sürekli olarak bu ikisini harmanlamaya çalışırdı. Örneğin çağının bir çok sanatçısı ve doktoru gibi Leonardo da anatomiyi incelemek için kadavraları parçalıyordu. Kuşkusuz onbeşinci  yüzyıl İtalyasında soğutma ve formaldehit bulunmadığı için bunu hızlı yapıyordu. Atların iç organlarını ve bir kurbağının omuriliğini büyük bir titizlikle inceledi ve kafatasının içini analiz eden bir dizi çizim yaptı. " 

1452 Floransa doğumlu Mono Lisa'yı yapan " ressam" Leonardo da Vince içinde pompaların, uçan makinaların, vinçlerin, insanların suda batmadan yürümesi sağlayan yüzen ayakkabilarının çizimlerinin olduğu 13.000 den fazla not tutmuştur. Bunların ancak üçte birinden azı günümüze ulaşmıştır. 

Leonardo büyük bir hayalperestti. Ölüm döşeğinde " Yapılan bir şey oldu mu ? " diye sorduğu söylenir.