kimseyi kıramam ben kendimden başka
dümen bile kıramam incinir diye rota
ve fırtınayı severim sizden iyi olmasın
götürür çünkü beni o ateşin girdabına
hangi çocuk üstlenir bir girdabın suçunu
çığ düşüyor başıma, biraz kar yağsa
karşılıksız çıkıyor gülmenin tüm çekleri
titriyorum, dağa nişan alan bir çocuk gibi
ya bir vuruşta devrilmez, yürürse üzerime
evet, inanasım gelmiyor gözümün gördüğüne
nasıl her şey kilitliyse açık denizde
nasıl korkarak büyüyorsa astım çiçeği
bir mermer gibi eriyorum hayatın kapısında
hüzün bandıralı bir gemi cansuyumda
seyretmeye doymuyor, öpüyor sonra beni
ey gitmek denen serseri
gelinlik kuşlar gibi
sekip durma göğsümde
yağmuru bıçakladım ben
bıçaklarım seni de...
İbrahim Tenekeci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder