Mayıs 11, 2012

Mavi Tüy



Donald Shimoda'yı tanıdığımda yaz mevsiminin ortalarına doğruydu. Dört yıllık uçuş yaşamım süresince benimle aynı işi yapan bir başka pilota daha rastlamamıştım : rüzgarın peşi sıra kasabadan kasabaya uçup, havadaki her on dakika için üç dolar karşılığında çift kanatlı eski bir uçakla gezi uçuşları düzenlemek.

Bir gün Ferris, Illinois'in hemen kuzeyinde, Fleet'imin kokpitinden aşağıya baktığımda limon zümrüdü otların üzerinde olabildiğince uyumlu bir biçimde duran altın sarısı ve beyaz renklerle bezenmiş eski bir Travel Air 4000 gördüm. Lövye ile dümeni doğrultarak uçağı düzelttim ve arazinin üzerinde küçük bir tur attıktan sonra tekerlek lastikleri otları yaladı ve sert toprağa tekerleklerin çarpmasıyla hız keserek öteki uçağın yanına durdum. Travel Air'in pilotu sırtını uçağın sol tekerleğine dayamış, otların üzerinde oturuyor ve beni izliyordu. Yarım dakika ben de onu seyrettim, dinginliğinin gizemine bakarak. Benim bulunduğum tarlaya bir uçak inse ve dokuz metre ötemde dursa ben orada öyle sakin oturamazdım. Nedenini anlamakla birlikte, ondan hoşlanmıştım; başımı salladım.

- "Yalnız görünüyordun " dedim, aramızdaki uzaklıktan seslenerek.

- " Sen de öyle " 

- " Seni rahatsız etmek istemem. Eğer fazlalık ediyorsam giderim " 

- " Hayır. Seni bekliyordum " 

Buna gülümsedim. " Özür dilerim, geciktim " 

.......................

" Travel Air'in koltuğunun baş dayanma yerinin arkasındaki bagaj boşluğunu bir süre altüst ettikten sonra süete benzer bir kaplaması olan küçük bir ciltle döndü.


Mesih'in El Kitabı, siyah harflerle yazılmıştı. Gelişmiş Ruhlar için Uyarılar


-  " Kurtarıcının Kılavuzu da ne demek ? Burada Mesih 'in El Kitabı yazıyor. "

-  " Onun gibi bir şey."  Uçağın çevresindeki eşyalarını toplamaya başladı. Herhalde gitme zamanının geldiğini düşünmüştü. Kitabın sayfalarını karıştırdım. Özlü sözlerle kısa paragraflardan oluşuyordu.

Bakış Açısı -
Kullan ya da Yitir.
Eğer bu sayfaya geldiysen,
çevrende olup bitenlerin gerçek 
olmadığını unutuyorsun.
                         Bunun üzerine düşün.

Kitabı karıştırmayı sürdürdüm. İçindeki bilgiler pekala bir ustanın gerek duyacağı nitelikteydi.

En 
basit sorular
en  derin olanlardır. 


Nerede doğmuştun ? Yuvan neresi ? 
                Nereye gidiyorsun ? 
                                Ne yapıyorsun ? 


Arada sırada bunları
düşün ve verdiğin yanıtların 
nasıl değiştiğini gör.




            En
           çok öğrenmen
          gerekeni en iyi
          öğretirsin.        
                                              Dostların daha
                                              ilk tanıştığınız dakikada
                                             seni çok iyi anlarlar ;
                                                 diğer tanıştığın kimselerin
                                                                seni anlamaları bin yılı alır. 



- " Kitapla ilgili garip bir şey fark ettim. Sayfaların numaraları yok, Don "

- " Hayır " dedi. " Rastgele açarsın ve en gerek duyduğun şey oradadır. "

- " Bir sihir kitabı ! "

- " Hayır. Bunu her kitapla yapabilirsin. Eğer yeterince dikkatli okursan eski bir gazeteyle bile yapabilirsin. Daha önce hiç denemedin mi ? Aklına bir sorun getir ve elinin altındaki kitabı açıp sana ne anlattığına bak "

- " Hayır "

- " Eh, ara sıra dene. "



Denedim. Gözlerimi yumdum. Gözlerim kapalı bunları düşünürken kitabı açtım ve gözlerimi açıp okudum.


         Yaşamın süresince 
içindeki öğrenen yaratık 
tarafından yönlendiriliyorsun.
          Onlardan öğrenecek bir şey 
         kalmadığından emin oluncaya
         kadar olası geleceklere 
               sırtını dönme.
Dünya senin alıştırma
kitabındır; üzerinde 
işlemlerini yaparsın.
gerçek değildir,
ama eğer istersen
orada da gerçekliği ifade 
edebilirsin.


Aynı zamanda
saçma şeyleri, yalanları da
yazabilirsin,
ya da sayfaları
parçalayabilirsin.


Bir süre hayalperest 
olmayı denersen,
hayal ürünü kişilerin
kimi zaman beden
ve yürekleri olan
insanlardan daha 
gerçek olduklarını 
anlarsın 




                                                                               ***


Bu dünyadaki görevinin bitip bitmediğini anlamak için bir ölçüt ; yaşıyorsan bitmemiştir.Unutma tırtılın dünyanın sonu dediğine usta kelebek der. 


Richard Bach

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder