Ekim 08, 2012

kuş zaferleri







çok sonraları ne zaman yalnız kalıp gökyüzüne baksak / ne zaman bir parça rüzgar yutsak
bir cesaret havalanırlar / nefes borumuzu tıkayan kanatlılar





...............................

sözcükleri cümlelerinden ayırıp
kesif bir uğultu eşliğinde
susun diyor kalabalık
susun !
çoğunluk hoşlanmıyor kralın çıplaklığından
o an ağzımızı ellerimizle kapayıp
yutuyoruz  tek tek
sakaları,
serçeleri,
ve güvercinleri
beyaz bir düş kırıklığından

çok sonraları ne zaman yalnız kalıp gökyüzüne baksak / ne zaman bir parça rüzgar yutsak
bir cesaret havalanırlar / nefes borumuzu tıkayan kanatlılar

uyuma, dedi babam
uyuma !
bilmesen daha iyi olur düşleri
açma ağzını gökyüzüne doğru
kentler sahipsiz kafeslerle dolu

kuşların zaferleri
mavi elli gök kubbe
kurbağa ölüleri
kayıp çocuklar
taşlar ve otlar …
düşler …
boğazı patlatırcasına ağızdan gökyüzüne
göç eden masumane ötüşler
bir dilek gibi
dua gibi
bir sanrı gibi
yeniden doğmak için
titreyişler …

ökse ile bağladılar ayaklarından/  velhasıl kırmadılar kanatlarını / sen öde dediler kaçaklara yataklık yapan gökyüzünün günahını


kuşların günahı mı olur? dedim gece çökerken fısıltıyla / uyu dedi babam. uyu düşlerinde büyü


uyudum korkum büyüdü…


kuş  çırpınırken bir ökseye bir gökyüzüne baktı . ökse soğuk ve yakın. gökyüzü sıcak ama uzaktı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder